Irak Ordusu’nun birkaç gün önce Musul’un doğusundaki operasyonlara ara verdiği açıklanmıştı. Operasyona verilen bu aranın sebebinin Irak güçlerinin yaşadığı kayıplar olduğu ifade ediliyor.
Özellikle kentin doğu mahallelerinde Irak güçlerine bağlı Özel Kuvvetler birimi ve zırhlı birliklerin çok büyük kayıplar verdiği bölgeden aktarılan bilgiler arasında.
DAEŞ geçtiğimiz günlerde Irak güçlerinin kontrolündeki Kokcali mahallesinde 3 bombalı araç saldırısı birden düzenlendi.
Kentin doğu cephesinde DAEŞ ve Sünni aşiretlerin savaş hattına uzak sayılabilecek bir mesafede olan Kokcali mahallesinde seri bombalı araç saldırılarının düzenlenebilmiş olması Musul Operasyonu’nda şu ana kadar nasıl bir ilerleme sağlandığının tekrar sorgulanmasına sebep oldu.
Kokcali mahallesi Musul Operasyonu başladığında Irak güçlerinin ilk kontrol altına aldığı kent merkezine bağlı olan mahalle olma özelliğine sahip.
DAEŞ kaynaklarının aktardığı infografikte yer alan rakamlara göre 17 Kasım – 17 Aralık tarihleri arasında Musul’da 91 bombalı araç saldırısı düzenlenmiş. Yine bu bir aylık süreçte Irak güçleri ve Peşmerge’den 2300 kişinin öldürüldüğü de aktarılan rakamlar arasında.
20-26 Aralık tarihlerini kapsayan infografikte iddia edilen rakamlara göre, belirtilen tarihler arasında bölgede 7 bombalı araç saldırısı gerçekleştirilmiş. Yine Irak güçlerinden 290 kişinin öldüğü, bunlardan 33’ünün keskin nişancı saldırılarında hedef alındığı da iddia edilen bilgiler arasında.
Burada şüphesiz en büyük kaybı Irak güçleri vermekte.
Peşmerge’nin DAEŞ ile çatışmaya girme konusunda çekinceleri olduğu biliniyor. Bu sebeple Musul Operasyonu’nda en fazla kayıp veren tarafı, Irak güçleri ve Haşd el Şabi milisleri oluşturuyor.
DAEŞ’in iddia ettiği sayıların gerçeği yansıtmadığı düşünülse de Irak güçlerinin yaşadığı ağır kayıpları kamuoyu ile paylaşmadığı da bir gerçek.
220 bombalı araç, 5455 ölü
İnfografiklerde yer alan sayılara göre Musul Operasyonu’nda geride bırakılan 10 haftalık süre içerisinde 220 bombalı araç saldırısı düzenlenmiş. Yine iddiaya göre, operasyonda Irak güçleri ve Peşmerge’den toplam ölü sayısı 5455.
DAEŞ’in son günlerde kentin doğusunda Irak güçlerinin kontrolündeki bölgere düzenlediği saldırılarda bir artış gözlemleniyor. Ancak saldırılar direkt olarak taarruz-saldırılan bölgeyi kontrol altına alma yönünde.
Geçtiğimiz haftalarda yine kentin doğusunda başlattığı saldırılarda İlam ve Temim mahallelerinde de kontrolü sağladığını iddia eden DAEŞ, dün itibarıyla da kentin doğusundaki Şeyma mahallesinin yarısını kontrol altına aldığını açıkladı.
Ancak bu iki mahallede de DAEŞ’in tam bir kontrol sağladığını söylemek için erken. Zira bölgeden gelen haberlere göre iki mahallede de Irak Özel Kuvvetleri ve DAEŞ arasında şiddetli çatışmalar yaşanmakta.
Yine kentin doğusunda Irak güçlerinin kontrolündeki Aden mahallesinde zaman zaman şiddetli çatışmalar yaşanıyor.
Keskin nişancı saldırıları
DAEŞ’in özellikle kentin doğusundaki mahallelerde düzenlediği keskin nişancı operasyonlarının da Irak askerleri üzerinde önemli bir etkisi var. DAEŞ’in keskin nişancı operasyonları ile ilgili yayınladığı propaganda görsellerinde, Irak güçlerinin üzerindeki korku ve panik göze çarpıyor.
DAEŞ’in keskin nişancı operasyonları belli bir tarihten sonra bir artış gösterdi. Bunun sebebi de Irak güçlerinin biraz daha kentin içlerine doğru girme çabası.
Keskin nişancı operasyonlarının yanında DAEŞ’in özellikle kentin doğusunda Irak güçlerine karşı düzenlediği bir diğer saldırı da ağır silahlarla gerçekleşiyor. DAEŞ’in kendi üretebildiği 120, 82, 60 mm havanları bu bölgede yoğun olarak kullandığı biliniyor.
Yine Musul’un batısındaki Telafer bölgesinde Haşd el Şabi milisleri ile yer yer sıcak temaslar sağlayan DAEŞ, bu bölgede de keskin nişancı ve güdümlü füze operasyonlarının yanında bombalı araç saldırıları da düzenleyebiliyor.
Haşd el Şabi milislerinin şimdilik Telafer kent merkezine ilerleme gibi bir durumlarının da söz konusu olmadığını ekleyelim.
Musul Operasyonu başladığından beri Irak güçleri tüm baskıyı kentin doğusu yönünde kullandı. Kentin kuzeyi ve güneyinde doğusunda gösterilen baskı gösterilemedi.
Musul kent merkezi batısından ise şu an kadar Irak güçlerince bir saldırı gerçekleştirilmiş değil.
Bölgeden aktarılan/iddia edilen bilgilere göre kentin kuzeyi ve kuzey doğusundan DAEŞ savunma hatlarına yönelik yeni bir saldırı başlatılabilir.
Nitekim kentin kuzeyinde görüntülenmiş ABD askeri konvoyu bu iddiaları doğrular nitelikte.
https://youtu.be/txMRnMjqmCQ
Irak güçleri bundan bir süre önce kentin güneydoğusunda etkili birkaç saldırı gerçekleştirebildiyse de DAEŞ ve Sünni aşiretlerin bombalı araç saldırıları, Irak güçlerinin bu ilerleyişini durdurdu.
Yine kentin güneyinde Musul havalimanına ve kentin güneyindeki merkez mahallelere yaklaşmış olan Irak güçlerinin, bölgedeki savunma sebebiyle ilerleyişi şimdilik durmuş görünüyor.
Yine zaman zaman başta İntisar mahallesi olmak üzere kent merkezinin güneydoğusunda da DAEŞ’in saldırıları söz konusu.
Bölgeden gelen son bilgilere göre ABD güçlerinin Musul kent merkezine bağlı belli mahallelere düzenledikleri topçu atışlarıyla da Irak güçlerine destek verdiğini ekleyelim.
Strateji değişikliği
Irak güçleri kentin doğusundaki operasyonları dondurmadan önce, bir strateji değişikliğine gidileceğini açıklamıştı. Bu strateji değişikliğinin, şu ana kadar hiçbir saldırı düzenlenmemiş olan kent merkezinin batı tarafı ile ilgili olduğu kaynaklar tarafından iddia edilmekteydi.
Ancak bu tarz bir strateji/plan değişikliğine gidilebilmesi, daha fazla askere olan ihtiyacı akıllara getiriyor. Irak güçlerinin Musul Operasyonu başladığı günden bu yana astronomik rakamlar ile ifade edilebilecek kayıplar verdiğini göz önünde bulundurursak, bu olası strateji değişikliğinin hayata geçirilebilmesi, yeni asker sevkiyat ve yapılacak yüklü askeri yığınaklar ile mümkün.
Nitekim bölgeye yoğun bir askeri sevkiyatın da söz konusu olduğunu aktaralım.
Sivil desteği
Irak güçlerinin Musul’da yenilgiye uğramasındaki en büyük sebeplerden birisi de halkın (Sünni aşiretler) kenti savunmak için DAEŞ ile beraber çatışmalara katılması, DAEŞ’e destek vermesidir.
Irak Hükümeti ve silahlı kuvvetleri bu gerçeğin farkında ve halkı kendi taraflarına çekebilmek için belli planları uygulamaya çalışmakta. Bu bağlamda Irak güçleri belli aralıklarla kente havadan, halkın kendilerine destek vermesi gerektiğini açıklayan bildiriler atıyor.
Ancak bunun yanında özellikle kent merkezindeki tüm köprülerin koalisyona ait savaş uçaklarıyla hedef alınıp, kullanım dışı bırakılması halkın Irak güçlerine olan öfkesini arttırdı. Bölgeden aktarılan bilgilere göre kent içerisindeki yaşam oldukça zorlaştı. Halk köprü olmadığından sandallar ile karşıya geçmek zorunda kalıyor.
DAEŞ’in yayınladığı görsellerde halkın şikayetleri ön plana çıkarılıyor.
https://twitter.com/hldabdurrahman/status/813755939669102593
Musul’da koalisyon uçaklarınca hedef alınan ve kullanım dışı kalan son köprü.
Irak güçlerinin operasyon düzenlediği başka bölgelerde (Felluce gibi) uyguladığı mezhepsel soykırım sebebiyle halkın bu güçlere güvenmesi oldukça zor. Musul halkının tıpkı Felluce’de olduğu gibi DAEŞ ile bir bağlantıları olmasa bile “DAEŞ’e yardım ve yataklık ettiği” iddiasıyla işkence görme, infaz edilme ihtimalleri bulunuyor.
Koalisyon hava saldırıları
Bilindiği gibi ABD öncülüğündeki Uluslararası Koalisyon’a bağlı savaş uçakları Musul Operasyonu’na destek veriyor. Operasyon başladığında yoğun olarak kentin doğusunda hava saldırıları düzenleyen koalisyon uçakları, son zamanlarda kent merkezine yönelik saldırılarını arttırmaya başladı.
Koalisyon uçaklarınca düzenlenen çoğu saldırıda oldukça fazla sivil kayıpları yaşanmakta.
Doğrudan sivillerin, meskun mahallerin hedef alındığı bu hava saldırılarının bir amacı da halkın DAEŞ’e verdiği desteği kırabilmek/kesebilmek. Bu strateji, İkinci Dünya Savaşı’nda halkın Hitler’e verdiği desteği kesebilmek için Alman mahallelerine yapılan hava saldırılarına benziyor.
Ama burada oyun biraz daha günümüz şartlarına uygun olarak oynanmakta. Dikkatlerin sivil katliamlarına yoğunlaşmaması için saldırların belli aralıklar ile yapıldığı gözleniyor.
Sonuç
Musul’un alınabilmesi için farklı askeri taktiklere, farklı güçlerin desteğine ihtiyaç olduğu görünüyor. Ancak bu taktiklerin tümünde çok fazla askere ve askeri yığınağa ihtiyaç var.
Ayrıca Musul’a yapılan yoğun askeri sevkiyatın Irak’ın diğer bölgelerinde güvenlik açıkları olarak kendisini gösterdiğini eklememiz gerekli.
Halid Abdurrahman
Aralık-2016