Kategoriler
Ortadoğu

1915’ten günümüze Filistin tarihi

1915’ten günümüze Filistin tarihinde öne çıkan noktalar

1910’lar

1915-1916: Hüseyin-McMahon yazışmaları. Hicaz Valisi ve Mekke Şerifi Hüseyin ibn Ali’nin Kahire’deki Britanya Yüksek Komiseri Sir Henry McMahon’a gönderdiği mektuplardır.

Bu mektupta Ortadoğu’da Arapların bağımsızlığının sağlanması ve Britanya’nın Osmanlı Devleti unsurlarına karşı destekleyeceği ayaklanmalar yer alıyordu.

24 Ekim 1915’de Sir Henry McMahon’un bu mektuba cevaben gönderdiği satırlarda şu konulara değiniliyordu:

“Mersin ve Hatay sancaklarıyla; Şam, Humus, Hama ve Halep sancaklarının batısında bulunan Suriye vilayetinin parçalarının halis Arap olduğu söylenemez. Dolayısıyla önerilen hat sınırlardan çıkarılmalıdır.”

“Yukarıda belirtilen değişikliklerle ve Arap önderlerle olan anlaşmalarımızı peşin hükme tâbi tutmamak koşuluyla bu hat ve sınırları kabulleniriz.”

“Bu değişiklikler doğrultusunda Büyük Britanya, Mekke Şerifi’nin önermiş olduğu hat ve hudutlar içindeki bölgelerde, müttefiki Fransa’nın çıkarlarını da gözeterek, Arapların bağımsızlığını tanımaya ve desteklemeye hazırdır.”

16 Mayıs 1916: Sykes-Picot Antlaşması. Birinci Dünya Savaşı sonrası Britanya, Fransa ve Rusya arasında imzalanan bu gizli anlaşma, Ortadoğu’da nüfuz alanlarının paylaşılmasını öngörüyordu. Bu anlaşmanın Filistin’e ilişkin maddesinde Rusya ile bir istişarede bulunularak bu bölgede uluslararası bir yönetim kurulmasından bahsediliyordu. Araplar bu anlaşmayı Hüseyin-McMahon yazışmasına bir ihanet olarak görmektedir.

2 Kasım 1917: Balfour Deklarasyonu. Britanya Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour, 2 Kasım 1917’de Siyonist hareketin lideri Lord Rothschild’e bir mektup göndererek, Filistin topraklarında bir “Musevi devleti” kurulmasına ilişkin Britanya hükümetinin destek vereceğini belirtti. Böylelikle günümüz İsrail’inin Gazze Şeridi, Ürdün ve Batı Şeria’yı kapsayan sınırları çizildi.

Balfour Deklarasyonu’nda,

“Majestelerinin hükümeti, Filistin’de Museviler için milli bir yurt kurulmasını uygun görmektedir ve bu hedefin gerçekleşmesi için elinden geleni yapacaktır. Filistin’deki mevcut Musevi olmayan toplulukların sivil ve dini haklarına ve başka ülkelerde yaşayan Musevilerin sahip oldukları hak ve politik statülerine zarar verecek hiçbir şeyin yapılmayacağı açıkça anlaşılmalıdır” ifadesi yer aldı.

1918: Birinci Dünya Savaşı sonrasında Şerif Hüseyin’in oğulları Suriye, Irak ve Şark’ül Ürdün’de (sonradan Ürdün) tahta geçtiler.

1920’ler

24 Temmuz 1922: Milletler Cemiyeti, Filistin’in Britanya manda yönetimi altına verilmesi kararı aldı. Siyonizme ilgisini belirten Britanya, Yahudi devleti kurma niyetini de dile getirdi.

1929-1939: Bu dönemde, Avrupa’daki faşizmin şiddetlenmesi ile birlikte yaklaşık 250.000 Yahudi Filistin’e göç etti.

Avrupa’da faşizmin şiddetlenmesi çok sayıda Yahudi’nin Filistin’e göç etmesine neden oldu.

1929: Ağlama Duvarı sebebiyle Müslümanlar ile Yahudiler arasında çatışmalar çıktı. 339 Yahudi (çoğu Araplar tarafından) ve 232 Arap (çoğu Britanya güdümündeki askerler tarafından) yaralanırken, 130 Yahudi ve 116 Arap öldü.

23 Ağustos 1929: Arap isyancılar El Halil’de 67 Yahudi’yi öldürdü.

1930’lar

1930-35: İzzeddin El-Kassam önderliğinde İslami direniş örgütü Kara El, hem Britanyalı hem de Yahudi sivillere karşı saldırılar düzenledi.

1936-39: Filistin’e Yahudi göçünü protesto etmek için Kudüs Müftüsü önderliğinde gerçekleştirilen gösterilerde 5.000 Arap, Britanya askerleri tarafından, yüzlerce Yahudi de Araplar tarafından öldürüldü.

1940’lar

22 Temmuz 1946: Siyonist örgüt Irgun, Kudüs’te Kral Davut Oteli’ni bombaladı. Otelde Britanyalı siviller ve Filistin askerleri bulunuyordu. 91 kişinin öldüğü bombalı saldırıda 41 Arap, 17 Yahudi ve başka ülkelerden 5 kişi hayatını kaybetti.

29 Kasım 1947: BM Genel Kurulu, Britanya mandasındaki Filistin’i, biri Arap diğeri de Yahudi olmak üzere ikiye bölmeye yönelik “çoğunluk planı” olarak bilinen tasarıyı sundu. Bu öneri Yahudiler tarafından kabul edilirken, Araplar tarafından reddedildi.

9-11 Nisan 1948: Deir Yasin Katliamı. Arap-İsrail Savaşı sırasında, Kudüs yakınlarında bulunan Deir Yasin köyünde Siyonist Irgun örgütüne bağlı militanlar tarafından kadınlar, çocuklar ve yaşlılar katledildi.

14 Mayıs 1948: İsrail bağımsızlığını ilan etti. Britanyalılar Filistin’den geri çekildi. Mısır, Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan, Irak ve Lübnan, İsrail’e savaş ilan etti. Mısır, Irak, Lübnan Ürdün ve Suriye, İsrail’i işgal etti.

15 Mayıs 1948: Nakba Günü. Filistinliler İsrail’in bağımsızlığı sonrası 15 Mayıs 1948’i, Nakba (Felaket) Günü ilan etti. İsrail’in bağımsızlığını ilan etmesinin ardından 1949’a dek 900 bine yakın Filistinli yaşadıkları bölgelerden çıkmaya zorlandı

Nisan 1949: İsrail ve Arap devletleri ateşkes ilan etti. Bu ateşkesin ardından İsrail, Birleşmiş Milletler’in daha önceden paylaştırmış olduğu topraklardan daha fazlasını almış oldu.

1950’ler

26 Temmuz 1956: Mısır Devlet Başkanı Cemal Abdülnasır, Süveyş Kanalı’nı millileştirdiğini ilan etti. 29 Ekim’de İsrail, Britanya ve Fransa birlikleri bir saldırı düzenleyerek Sina Yarımadası’nı işgal ettiler. ABD ve Sovyetler Birliği’nin baskıları sonucunda bu birlikler geri çekilmek zorunda kaldı.

1960’lar

Mayıs 1964: Arap Ligi tarafından Kahire’de kurulan Filistin Kurtuluş Örgütü, hedefini silahlı direnişlerle İsrail’i yok etmek ve Akdeniz ile Ürdün Nehri arasında “Bağımsız Filistin Devleti”ni yeniden canlandırmak olarak açıkladı.

5 Haziran 1967: Altı Gün Savaşı. İsrail, Suriye, Mısır ve Ürdün’e saldırdı. Mısır’dan Sina Yarımadası’nı, Suriye’den Golan Tepeleri’ni, Ürdün’den Doğu Kudüs ve Batı Şeria’yı alan İsrail, Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde yerleşimci programını başladı.

1968-1970: Yıpratma Savaşı. Altı Gün Savaşı’nda kaybettiği Sina Yarımadası’nı geri kazanmak isteyen Mısır “ateşkesi” tanımadığını belirterek İsrail’e karşı düşük yoğunluklu bir “Yıpratma Savaşı“na başladı. 7 Ağustos 1970’te ateşkes imzalandı ve sınırlar değişmedi.

2 Şubat 1969: Yaser Arafat, Filistin Kurtuluş Örgütü’ne başkan olarak atandı. Yaser Arafat 25 yıl boyunca Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Yürütme Kurulu’na başkanlık etti.

1970’ler

5 Eylül 1972: Münih Olimpiyatları sırasında 11 İsrailli sporcu ve bir Alman polisi “Kara Eylül” örgütüne mensup Filistinli bir grup tarafından öldürüldü.

6 Ekim 1973: Yom Kippur Savaşı. İsrail için kutsal bir gün olan “Kefaret Günü”nde Mısır ve Suriye orduları Altı Gün Savaşı’nda kaybetmiş oldukları Sina Yarımadası ve Golan Tepeleri’ni geri almak için İsrail’e saldırdı. İlk başlarda Arapların lehine gelişen bu savaş daha sonra İsrail lehine sonuçlandı.

17 Eylül 1978: Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat ile İsrail Başbakanı Menahem Begin arasında Camp David Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmaya göre, İsrail askeri birliklerini Sina Yarımadası’ndan çekti ve böylece ilerde yapılacak olan Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ne ilişkin müzakereler için bir barış ortamı yaratılmış oldu.

26 Mart 1979: Mısır ve İsrail arasında barış antlaşması imzalandı. Mısır, İsrail’i devlet olarak tanıyan ilk Arap devleti oldu. Bu anlaşmanın ardından, Arap Ligi Mısır’ın üyeliğini askıya alarak merkezini Tunus’a taşıdı.

1980’ler

6 Ekim 1981: Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat, “Mısır İslami Cihad” örgütü üyeleri tarafından düzenlenen suikast sonucunda Mısır’da askeri bir geçit esnasında hayatını kaybetti. Enver Sedat’a düzenlenen bu suikastın nedeni İsrail ile yaptığı barış antlaşmasıydı.

6 Haziran 1982: İsrail, FKÖ’nün sınırlarını tehdit ettiğini öne sürerek Lübnan’a saldırı düzenledi. Altı ay süren saldırılar sonucunda FKÖ Lübnan’ı terk ederek karargahlarını Tunus’a taşıdı. FKÖ’nün Lübnan’da etkinliği devam etti ama hiçbir zaman 1982 öncesindeki gibi olmadı.

16 Eylül 1982: Sabra ve Şatilla Katliamı. İsrail yanlısı aşırı sağcı Hıristiyan Falanjist milislerin Sabra ve Şatilla’daki mülteci kamplarına düzenlediği saldırıda 2 bin 750 Filistinli hayatını kaybetti.

Ağustos 1983: İsrail, Lübnan’ın büyük bir kısmından askerlerini çekti. Ancak Lübnan’ın güneyinde kendi ilan ettiği “güvenlik bölgesi”nde asker bulundurmayı sürdürdü.

25 Eylül 1985: Kıbrıs Larnaka’daki bir yatta 3 İsrailli öldürüldü. FKÖ’deki en büyük örgüt El Fetih’den olan “Güç 17” komandoları olayı üstlendi.

1 Ekim 1985: İsrail, Tunus’a yönelik “Tahta Bacak Operasyonu”nu gerçekleştirdi. Arafat’ı öldürmeyi hedefleyen saldırıda FKÖ’nün karargahı hedef alındı. Operasyonda yaklaşık 60 kişi öldü.

8 Aralık 1987: Filistinliler ilk intifadaya (başkaldırı) başladı. Gazze Şeridi’nden başlayıp Batı Şeria’ya yayılan protestolar sivil itaatsizlik halini aldı ve genel grevler düzenlenerek İsrail ürünleri boykot edildi. Filistinlilerin bu protestolarına karşılık olarak İsrail göz yaşartıcı gazlar, plastik ve gerçek mermilerle karşılık verdi. Şeyh Ahmet Yasin, Mısır’daki Müslüman Kardeşler örgütünün Gazze kanadı olarak Hamas’ı kurdu.

15 Kasım 1988: FKÖ, Tunus karargahından tek taraflı olarak “Filistin Devleti”ni ilan etti.

1990’lar

30 Ekim 1991: Madrid’de Ortadoğu barış konferansı toplandı.

13 Eylül 1993: Oslo Antlaşması. FKÖ ve İsrail karşılıklı olarak birbirlerini tanıma konusunda anlaştılar.

25 Şubat 1994: El Halil Katliamı. Amerikan asıllı İsrailli yerleşimci Baruch Goldstein, ramazan ayında İbrahim Camii’nde ibadet etmekte olan 29 Filistinliyi öldürdü, 125’ini ise yaraladı.

26 Ekim 1994: İsrail ve Ürdün 45 yıllık düşmanlığa son veren barış antlaşmasını imzaladı. İsrail Kudüs’te, Müslümanlar için kutsal bölgelerde Ürdün’ün özel rolünü kabul etti.

4 Kasım 1995: İsrail Başbakanı İzak Rabin, İsrailli aşırı sağcı bir Yahudi öğrenci olan Yigal Amir tarafından öldürüldü. Yigal Amir bu cinayetin gerekçesi olarak İzak Rabin’in “Ortadoğu Barış Planı”nı gösterdi. Şimon Peres Başbakan oldu.

2000’ler

20 Temmuz 2000: İsrail Başbakanı Ehud Barak ve FKÖ Başkanı Yaser Arafat’ın ABD Başkanı Bill Clinton’ın ev sahipliğinde biraraya geldiği Camp David Zirvesi’nde, İsrail ile Filistin arasında devam eden çatışmalara son vermek amacıyla “nihai statü” belirlenmeye çalışıldı. Arafat, ABD ve İsrailli arabulucuların önerilerini kabul etmeyi reddetti. Bir anlaşmaya varılamadı.

28 Eylül 2000: İsrail’de Likud Partisi’nden Ariel Şaron, Kudüs’te Mescid-i Aksa’yı ziyaret edince Filistinliler bunu kışkırtma olarak nitelendirdi ve protestolar sonrası İkinci İntifada başladı.

6 Şubat 2001: Ariel Şaron, Likud Partisi lideri olarak seçildi ve İsrail Başbakanı oldu. Yaser Arafat ile müzakerelere devam etmeyi reddetti 

1 Haziran 2001: Hamas üyesi intihar eylemcisi, bir gece kulübüne saldırdı. Saldırıda çoğu genç 21 İsrailli hayatını kaybederken 100 kişi de yaralandı.

17 Ekim 2001: İsrail Turizm Bakanı Rehavam Zeevi, Kudüs’te Filistin Halk Kurtuluş Cephesi grubu üyeleri tarafından vurularak öldürüldü.

Aralık 2001: Ariel Şaron, Ramallah’a asker gönderdi. Filistin hükümetinin Batı Şeria’da bulunan karargahları kuşatıldı ve topa tutuldu. Arafat bölgeden çıkamadı.

27-28 Mart 2002: Önde gelen Arap devletlerinin biraraya geldiği Beyrut Zirvesi’nde İsrail – Filistin meselesi tartışıldı. Zirveye Arafat katılmadı.

Zirvede İsrail’e, 1967 yılından bu yana işgal altında tuttuğu topraklardan çekilmesi, başkenti Kudüs olan Filistin devletini tanıması ve 3 milyon 800 bin mülteciye geri dönüş hakkı vermesi karşılığında normal ilişkiler kurulması teklif edildi.

29 Mart 2002: İsrail, 1967’deki Altı Gün Savaşı’ndan bu yana en büyük askeri operasyonunu (Koruyucu Duvar Operasyonu) başlattı. İsrail aynı yıl Batı Şeria’da bir ayırıcı duvar inşa etmeye başladı.

22 Mart 2004: Hamas’ın kurucularından Şeyh Ahmet Yasin’e suikast düzenlendi. Şeyh Yasin İsrail saldırı helikopterlerinden açılan ateş sonucu hayatını kaybetti.

17 Nisan 2004: Hamas’ın Şeyh Ahmed Yasin’den sonraki lideri Abdülaziz El-Rantisi İsrail güçleri tarafından öldürüldü.

9 Temmuz 2004: Uluslararası Adalet Divanı, Batı Şeria’yı çevreleyen “ayırıcı duvar”ın uluslararası hukuka aykırı olduğu sonucuna vardı ve yıkılması gerektiğini bildirdi.

11 Kasım 2004: Yaser Arafat öldü.

9 Ocak 2005: Mahmud Abbas Filistin Ulusal Yönetimi Devlet Başkanı seçildi.

10 Ocak 2005: Ariel Şaron, Birleşik Torah Yahudileri Partisi ve İşçi Partisi ile ulusal birlik hükümeti kurdu.

Ağustos 2005: İsrail tek taraflı olarak Gazze ve Batı Şeria’nın bir bölümünden çekilme planını tamamladı.

25 Ocak 2006: Filistin genel seçimlerinde Hamas oyların çoğunu aldı. ABD, İsrail ve birçok Avrupa ülkesi Filistin’e yardımlarını kestiler.  El Fetih yönetimi bırakmayı reddedince gerilim yükseldi.

25 Haziran 2006: Filistinliler Gazze Şeridi’ni geçerek onbaşı Gilad Şalit’i esir aldılar. İki İsrail askeri öldü, dört asker ise yaralandı.

Eylül 2006: Gazze Şeridi’nde El Fetih – Hamas çatışması yaşandı. Bir süre devam eden çatışmalarda Gazze Şeridi Hamas’ın, Batı Şeria ise El Fetih’in fiili hakimiyeti altına girecekti.

1 Ekim 2006: Başlayan yeni şiddet dalgası sonucu, Hamas ve El Fetih arasındaki grup çatışmasında 8 kişi öldü.

13 Kasım 2006: Müzakereler sonucunda Hamas ve El-Fetih, iki hareketin de dışında kalacak bir kişinin başkanlığında birlik hükümeti kurma konusunda uzlaştılar. Parti üyesi olmamasına karşı Hamas’a yakınlığı ile bilinen Gazzeli akademisyen Muhammed Shbeir başkanlık teklifini kabul etti.

Ekim 2006: Hamas – El Fetih anlaşmazlığının çözümü için arabulucu nitelikte birçok toplantı yapıldı. Mısır ve Katar, her iki tarafla görüşme yapmak için dışişleri bakanlarını gönderdi. İslami Cihad ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi gibi Filistinli gruplar, iki taraf arasındaki anlaşmazlıkların sona ermesi için arabuluculuk yaptılar.

15 Aralık 2006: Hamas, lideri İsmail Haniye’ye yönelik saldırıdan El-Fetih’i sorumlu tuttu.

16 Aralık 2006: Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas devam eden krizin aşılabilmesi için seçimlerin yenilenmesi çağrısında bulundu.

21 Ocak 2007: Mahmud Abbas, Suriye lideri Beşar Esed’in daveti doğrultusunda Şam’da Hamas lideri Halid Meşal ile görüştü.

30 Ocak 2007: 32 Filistinlinin ölümüne sebep olan çatışmaların ardından, Mısır’ın arabuluculuğunda Hamas ve El Fetih ateşkes ilan etti. Her iki taraf da görüşmeler için Suudi Arabistan’ın Mekke’ye davetini kabul etti.

8 Şubat 2007: Hamas ve El Fetih, aralarındaki anlaşmazlığa bir son verme ve koalisyon kurma konusunda anlaştı. Bu anlaşma doğrultusunda Batılı güçlerin uyguladığı ağır yaptırımların kaldırılması ümit edildi.

9 Şubat 2007: Ortadoğu Dörtlüsü (ABD, AB, Rusya, BM) Suudi Arabistan’ın, Filistin’de Ulusal Birlik Hükümeti kurma çalışmalarına verdiği desteği memnuniyetle karşıladı. Ancak daha sonra İsrail’i tanımak için uluslararası taleplere uyulması gerektiğini, şiddete son verilmesini ve daha önceden imzalanan barış anlaşmalarına sadık kalınmasını dile getirdi.

15 Şubat 2007: İsmail Haniye ve kabinesi istifa etti. Ancak Haniye daha sonra Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas tarafından tekrar göreve atandı ve Filistin’de Ulusal Birlik Hükümeti kurma süreci başladı.

15 Mart 2007: Filistinliler hükümet kurma konusunda anlaştılar.

17 Mart 2007: Yeni Filistin hükümeti, Gazze’de ilk kabine toplantısını gerçekleştirdi. Bakanlar toplantıya Batı Şeria’daki Ramallah’dan video konferans ile katıldı.

Mart 2007: İsrail, uluslararası taleplere uygun hareket edilmediğini öne sürerek koalisyon hükümeti ile görüşmeyi reddetti.

Mart 2007: Gazze’de Hamas – El Fetih çatışmasında bir El Fetih üyesi öldü, yedi kişi yaralandı. Bu, birlik hükümetinin kuruluşunun ardından meydana gelen ilk çatışma oldu.

Nisan 2007: ABD güvenlik harcamaları için Mahmud Abbas’a 60 milyon dolar para yardımında bulundu. Bu para, Gazze’de bulunan ticaret yollarının güvenliğini sağlamanın yanı sıra lojistik ve iletişimi destekleme amaçlı kullanılacaktı. 

Mayıs 2007: İsrail, Gazze’de beş hava saldırısı gerçekleştirdi. İsrail Başbakanı Ehud Olmert saldırıların devam edeceğini belirtti.

Haziran 2007: Mahmud Abbas, Batı Şeria ve Gazze’de olağanüstü hal ilan etti. Hükümeti lağvederek geçiş dönemi için olağanüstü hal hükümeti kuracağını da açıklayan Abbas, hükümeti kurma görevini ise Maliye Bakanı Salam Fayyad’a verdi. Hamas bu hükümette yoktu.

Haziran 2007: Filistin’e uygulanan yardım ambargosu kaldırıldı. ABD ve Avrupa, Filistin’e yardım etmeye başladılar. Mahmud Abbas, İsrail’le barış görüşmelerini sürdüreceğini dile getirdi.

Kasım 2007: Hamas Gazze’de etkinliğini sürdürürken ABD Başkanı George Bush Annapolis’de Filistin – İsrail barış görüşmelerine ev sahipliği yaptı.

23 Ocak 2008: Gazze’den İsrail’deki sınır kasabalarına durmaksızın düzenlenen roket saldırıları sonucunda, İsrail’in Mısır’ın da desteğini alarak başlattığı ablukaya daha fazla dayanamayan Gazzeliler, Refah sınırındaki duvarları yıkarak temel ihtiyaçlarını satın alabilmek için Mısır tarafına geçtiler. 11 gün sonra, 3 Şubat’ta Mısır güvenlik güçleri geçişleri yasakladığında, toplamda 800.000’e yakın Gazzeli Mısır’a girip çıkmıştı.

28 Şubat – 3 Mart 2008: İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 117 Filistinli hayatını kaybetti, 200 Filistinli de yaralandı. Yaklaşık 800 Filistinlinin evi tahrip edildi.

14 Nisan 2008: Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi’nin askeri kanadının lideri İbrahim Ebu İlba İsrail saldırısı sonucu hayatını kaybetti.

19 Haziran 2008: Mısır’ın arabuluculuğunda gerçekleşen müzakereler sonucu Hamas ile İsrail arasında altı aylık ateşkes imzalandı. Hamas roket atmama, İsrail de Gazze’ye yönelik ambargoyu kaldırma ve suikastları durdurma sözü vermişti.

19 Aralık 2008: Hamas ile İsrail arasındaki altı aylık ateşkes sona erdi. Ateşkes sürecinde ambargo hafifletilmediği gibi saldırılar azalsa da kesilmedi.

27 Aralık 2008: Roket saldırılarını gerekçe gösteren İsrail, mezuniyet töreninin yapıldığı bir polis merkezini vurarak aralarında Hamas’ın üst düzey güvenlik görevlilerinin de bulunduğu 140 polisi öldürdü ve Gazze Şeridi’nde “Dökme Kurşun Operasyonu”na başladı. 60 savaş uçağının katıldığı operasyonun sadece ilk saatlerinde 200’ü aşkın Filistinli hayatını kaybetti.

31 Aralık 2008: İsrail Ortadoğu Dörtlüsü’nün ateşkes çağrısını reddetti.

1 Ocak 2009: İsrail uçakları Hamas’ın üst düzey liderlerinden Nizar Rayyan’ı evini bombalayarak Reyyan’ı öldürdü.

3 Ocak 2009: İsrail, Gazze Şeridi’nde kara operasyonuna başladı.

9 Ocak 2009: Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın görev süresi fiilen doldu. Ancak başkanlık seçimleri ertelendi.

15 Ocak 2009: Hamas yönetiminin İçişleri Bakanı Said Siyam, oğlu, erkek kardeşi ve ailesi ile birlikte İsrail’in füze saldırısında hayatını kaybetti.

16 Ocak 2009: Gazze’ye silah kaçakçılığının önlenmesi konusunda ABD ve İsrail dışişleri bakanları arasında bir anlaşma imzalandı.

18 Ocak 2009: 22 gün süren operasyonun ardından İsrail ateşkesi kabul ederek, yerle bir ettiği Gazze Şeridi’nden çekilmeye başladı. Çekilme işlemi 21 Ocak’ta tamamlandı.

10 Şubat 2009: İsrail’de genel seçimler yapıldı. Tzipi Livni’nin Kadima Partisi Binyamin Netanyahu’nun Likud Partisi’nden bir milletvekilliği fazla çıkarsa da sağ partilerin çoğunluğu alması nedeniyle hükümeti kurma görevi Netanyahu’ya verildi. 31 Mart’ta Likud Partisi’nin aşırı sağ partilerle kurduğu koalisyon hükümeti İsrail meclisinden güvenoyu aldı.

14 Ağustos 2009: Gazze’nin Refah bölgesinde Hamas’a bağlı güvenlik güçleri ile Cund Ensarullah grubu arasında çıkan silahlı çatışmada, örgüt liderinin de aralarında bulunduğu 22 kişi öldü, en az 100 kişi yaralandı.Cund Ensarullah, Gazze’de bir “İslami Emirlik” ilan etmiş ve Hamas’ı dinden uzaklaşıp Batı’ya yanaşmakla suçlamıştı.

5 Kasım 2009: İsrail’in, Gazze’ye yönelik “Dökme Kurşun Operasyonu”nda orantısız güç kullanması nedeniyle savaş suçu işlemekle itham edildiği Goldstone Raporu, BM Genel Kurulu’nda kabul edildi.

13 Kasım 2009: 24 Ocak 2010’da yapılması planlanan devlet başkanlığı ve meclis seçimleri, Hamas yönetimindeki Gazze Şeridi’nde oylama işleminin gerçekleşemeyeceği gerekçesiyle Filistin Seçim Komisyonu tarafından ertelendi.

2010’lar

6 Ocak 2010: 6 Aralık’ta Britanya’dan yola çıkan ve insani yardım malzemesi taşıyan “Filistin’e Yol Açık” konvoyu, uzun ve meşakkatli bir yolculuğun ardından Gazze’ye ulaştı.

19 Ocak 2010: Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin Kassam Tugayları’nın kurucularından ve komutanlarından Mahmud el-Mebhuh, Dubai’de kaldığı bir otelde Mossad ajanları tarafından boğularak öldürüldü.

31 Mayıs 2010: “Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım” sloganıyla yola çıkan Gazze’ye Özgürlük Filosu’na İsrail donanması uluslararası sularda saldırdı. Mavi Marmara gemisindeki 10 Türk yardım gönüllüsü öldürüldü, 50’yi aşkın gönüllü de yaralandı.

Haziran 2010: Mavi Marmara katliamının ardından artan uluslararası baskılar karşısında Mısır, Refah Sınır Kapısı’nı üç yıl sonra süresiz olarak açarken; İsrail de 20 Haziran’da ambargoyu hafifletme kararı alarak Gazze’ye girebilecek malların listesini yeniledi.

2 Eylül 2010: İsrail’in Gazze’ye saldırması üzerine Aralık 2008’de rafa kaldırılan doğrudan barış müzakereleri, Filistin lideri Mahmud Abbas ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu tarafından Washington’da yeniden başlatıldı.

22 Eylül 2010: BM İnsan Hakları Konseyi yayınladığı raporda, İsrail’in 10 Türk’ün ölümü ile sonuçlanan Mavi Marmara baskınını “yasadışı, orantısız ve kabul edilemez gaddarlık” olarak nitelendirdi ve Filistin toprağına deniz ablukası uygulamasının “yasadışı” olduğunu belirtti.

Eylül 2011: İsrail’in Gazze Şeridi’nde bir hafta boyunca düzenlediği hava saldırılarında 18 Filistinli yaşamını yitirdi.

23 Eylül 2011: Filistin Yönetimi, Birleşmiş Milletler’e tam üye ‘devlet’ statüsü kazanmak amacıyla BM Genel Sekreteri Ban ki-Mun’a başvurdu.

12 Ekim 2011: İsrail ve Hamas, beş yıldır esir olan asker Gilad Şalit ve binden fazla Filistinli mahkumun serbest kalması için anlaştı.

31 Ekim 2011: Filistin, UNESCO Genel Konferansı’nın kararı ile kurumun 194’üncü üyesi oldu.

1 Kasım 2011: ABD, Filistin’in UNESCO’ya üyelik başvurusu kabul edilince, örgüte Kasım 2011’de yapmayı planladığı 60 milyon dolarlık ödemenin iptal edildiğini duyurdu.

18 Aralık 2011: İsrail, Hamas ile Ekim 2011’de yaptığı esir değişim anlaşmasının ikinci aşaması çerçevesinde, kendi seçtiği 550 tutukluyu serbest bıraktı.

23 Aralık 2011: Filistinli gruplar Fetih ve Hamas, uzun süren fikir ayrılıklarının ardından birleşme yolunda önemli bir adım attı. Mısır’ın başkenti Kahire’de yapılan görüşmelerin ardından Hamas, Filistin Kurtuluş Örgütü bünyesine katılma kararı aldı.

13 Mart 2012: İsrail’in, Gazze Şeridi’nde dört gün boyunca düzenlediği ve 25 Filistinlinin öldüğü operasyonlar sonrasında, taraflar Mısır’ın arabuluculuğunda anlaşmaya vardı.

21 Mayıs 2012: Gazze Şeridi’ni 2007 yılından bu yana kontrolü altında tutan Hamas ile Filistin Kurtuluş Örgütü şemsiyesi altındaki en büyük grup Fetih, Filistin’de hükümet kurulması konusunda ilk adımı attı.

28 Ağustos 2012: İsrail’de bir mahkeme, 2003’te Gazze Şeridi’nde bir buldozer tarafından ezilerek hayatını kaybeden Amerikalı aktivist Rachel Corrie’nin ailesinin açtığı davada, orduyu suçsuz buldu.

30 Kasım 2012: BM Filistin’e, BM’de üye olmayan gözlemci devlet statüsünü verme kararını aldı. BM Genel Kurulu’ndaki oylamada BMGK’nın beş daimi üyesinden Fransa, Rusya ve Çin bu kararı desteklerken İngiltere çekimser kaldı ABD ise hayır oyu kullanmıştı.

2011-2014: Mısır başta olmak üzere Arap dünyasında Sünni yapıların güçlendiği ve Arap Baharı’nın yaşandığı dönemde Gazze Şeridi de Mısır üzerinden ciddi şekilde askeri destek almayı başardı. Bu dönemde Gazze Şeridi’nde Hamas’ın gücünde önemli bir artış göze çarptı.

7 Temmuz 2014: İsrail Gazze’ye yönelik 51 gün sürecek saldırılarını başlattı. Saldırılarda 530’u çocuk 302’si kadın 2 bin 100’den fazla Filistinli öldü, 10 binden fazla Filistinli de yaralandı. İsrail tarafında ise 64’ü asker 70 İsrailli öldü, 720 İsrailli de yaralandı.

1 Nisan 2015: Filistin, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) resmen üye oldu.

25 Haziran 2015: Filistin, UCM’ye İsrail hakkında suç duyurusunda bulundu. Filistin yönetimi, biri İsrail’in son Gazze savaşı diğeri ise yasadışı yerleşim faaliyetleri ile ilgili mahkemeye iki ayrı dosya sunmuştu.

14 Eylül 2016: ABD, 10 yıl boyunca İsrail ordusuna toplamda 38 milyar dolar hibede bulunmayı taahhüt etti.

Mayıs 2017: Hamas yeni biz vizyon belgesi yayınladı. Belgede, İsrail’in 1967 sınırlarındaki varlığının kabul edilebileceği iması dikkat çekti.

Aralık 2017: ABD’de Donald Trump yönetimi, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdıklarını açıkladı. Karar sonrasında Filistin’de gerilim yükseldi, Filistinliler ile İsrail güçleri arasında çatışmalar yaşandı.

30 Mart 2018: Gazze halkı “Büyük Dönüş Yürüyüşü” adı altında düzenli gösterilere başladı. Gösterilerde sınır hattında İsrail güçleriyle çatışmalar yaşandı. 2020 yılı başına dek süren gösterilerde 200’e yakın Filistinli hayatını kaybetti, binlercesi yaralandı.

14 Mayıs 2018: ABD İsrail’deki büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıdı. Hamle büyük çaplı protestolara yol açtı.

19 Temmuz 2018: İsrail devletinin resmi olarak bir Yahudi devleti olduğu ilan edildi.

2020’ler

2019-2020: Trump yönetiminin desteğiyle İsrail, işgal altındaki topraklarda bulunan birçok yerleşimin inşasına hız verdi.

2020: Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Fas ve Sudan gibi birçok ülke İsrail ile normalleşme anlaşması imzaladı.

Haziran 2020: Trump yönetimi, Yüzyılın Anlaşması isimli Filistin planını resmen açıkladı.

19 Kasım 2020: Trump yönetimi İsrail’e karşı mücadele eden “Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar Hareketi”ni Anti Semitist olarak ilan etti.

15 Ocak 2021: Mahmud Abbas, Filistin’i seçime götürecek kararnameyi imzaladı. Bu kapsamda 22 Mayıs 2021’de parlamento ve 31 Temmuz 2021’de devlet başkanlığı seçimleri gerçekleştirilmesi planlandı.

Ancak Abbas yönetimi bir süre sonra, İsrail’in Kudüs’te seçimlere izin vermeyeceğini gerekçe göstererek seçimleri askıya aldı. Bu karar gerilime yol açtı.

5 Şubat 2021: Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail’in bölgede işlediği suçları soruşturabileceğine karar verdi. Karara ABD ve İsrail tepki gösterdi.

Nisan-Mayıs 2021: İsrail ile Filistin arasında gerilim Kudüs’te yapılamayan seçimler, Kudüs’ün Şeyh Cerrah Mahallesi’nde Filistinlilerin evlerinden tahliye edilmesi ve Mescid-i Aksa’ya yönelik Yahudi baskınları sebebiyle arttı.

Gerilim zamanla Gazze Şeridi, Batı Şeria ve İsrail’i içine alan kapsamlı bir çatışmaya dönüştü.

10 Mayıs 2021: Gazze Şeridi merkezli gruplar İsrail’e yönelik roket saldırıları gerçekleştirdi. İsrail Gazze’ye yönelik kapsamlı hava harekatı başlattı.

Çatışmalarda şimdiye dek 47’si çocuk, 29’u kadın 174 Filistinli hayatını kaybetti, 1200 aşkın Filistinli de yaralandı.

İsrail’de ise 10 kişi yaşamını yitirirken, 700’den fazla kişinin yaralandığı bildirildi.

14 Mayıs 2021: ABD yönetimi ve Pentagon, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını “kendini savunma hakkı” olarak tanımlayıp, İsrail’in yanında olduklarını açıkladı.

Kaynak: El Cezire Türkçe, Mepa News

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir