Afganistan’da Kabil Üniversitesi’ne silahlı saldırı

Bugün sabah erken saatlerde Afganistan’ın başkentindeki Kabil Üniversitesi merkez kampüsüne yönelik bir saldırı gerçekleştirildi.

Resmi ve gayriresmi kaynakların aktardığı bilgilere göre silahlı ve tam teçhizatlı 3 kişi Kabil Üniversitesi kampüsüne girerek etrafa ateş açmaya başladı. Görgü tanıklarının ifadelerinde kampüse giren kişileri Kabil hükümetine bağlı güvenlik güçleri gibi giyindikleri ve aynı donanıma sahip oldukları belirtiliyordu.

Kabil Üniversitesi’nin hedef olarak seçilmiş olmasının olası birkaç sebebi bulunuyor. Bunların en başında, bugün kampüs içerisinde İran’dan çok sayıda yayınevinin de katılacağı bir kitap fuarının olması ve bu fuara katılacak İranlı bazı isimlerin bulunmasıydı.

Bu isimler, İran Büyükelçisi Bahadır Eminiyan ve Kültür Ataşesi Mucteba Nuruzi olarak kayıtlara geçti. Afgan medyasının servis ettiği bilgilere göre saldırı tam olarak İranlı isimlerden birinin konuşma yaptığı esnada gerçekleştirildi. Saldırının kampüs içerisinde büyük bir paniğe neden olduğunu aktaran kaynaklar, İranlı isimlerin hızlı bir şekilde korumalar ve güvenlik güçlerince kampüsten uzaklaştırıldığını, sonrasında saldırganların dersliklere girdiğini ifade ediyor.

Kabil hükümetine bağlı özel kuvvet personelleri ve ABD güçleri hızlı bir şekilde olay yerine intikal ederek bahsi geçen 3 saldırgan ile temas sağladı. Yaklaşık 6 saat süren çatışmaların ardından Kabil hükümetine bağlı İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, saldırganların tamamının ölü olarak ele geçirildiği belirtildi.

Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre 6 saat süren çatışmaların sonucunda, 5 öğretim görevlisi, 45 öğrenci ve kampüs içerisindeki güvenlikten sorumlu 4 polis olmak üzere toplamda 54 kişi öldü. 60’dan fazla kişi de çatışmalar esnasında yaralandı.

Yaralı sayısının fazla olması ve bazı yaralıların durumun ağır olması ilerleyen vakitlerde ölü sayısının artmasına da neden olabilir.

Saldırıyı kimin gerçekleştirdiği konusunda fazla bir ihtimal söz konusu değil. Saldırının gerçekleştirilme şekli ve hedef alınan etkinlik her ne kadar DAEŞ’i akla getiriyor olsa da örgüt şu ana kadar saldırıyı üstlenmiş değil. Ancak saldırının henüz çok taze olduğunu, örgütün ilerleyen vakitlerde sorumluluğu üstlenebileceğini eklemek gerekli.

DAEŞ saldırıyı üstlendi

Yazıyı kaleme aldığım esnada DAEŞ’e bağlı Amak Ajansı tarafından yapılan açıklamayla saldırının sorumluluğu üstlenildi.

DAEŞ tarafından yapılan açıklamada, Kabil Üniversitesi’ne yönelik saldırıda Hakim ve Savcıların mezuniyet toplantısının hedef alındığı ve Kabil hükümetine bağlı 80 kişinin saldırı sonucu öldüğü ve yaralandığı iddia edildi.

Örgütün açıklamasında saldırıyı Enes el Benşiri (Pençşirli) ve Tarık el Horasani isimli savaşçılar tarafından düzenlendiği belirtildi.

Bu kısım DAEŞ saldırıyı üstlenmeden önce yazıldı

Diğer bir ihtimal de Afganistan’daki çatışma dinamiğinin bitmesini istemeyen ve özellikle ABD ile Taliban arasında devam eden barış görüşmeleri esnasında bu dinamiği daha üst bir ivmeye çıkarmayı amaçlayan teşkilat destekli bazı yapılanmalardır. Ancak daha geniş bir perspektiften bakıldığında her iki ihtimalin de aynı amaca hizmet ettiği görülüyor. Başkent Kabil’in Afganistan’ın en fazla korunan bölgesi olduğu hesaba katılacak olursa, bu tip bir saldırının gerçekleştirilmesinin pek kolay olmadığını söylemek yanlış olmaz. Nitekim Kabil yönetiminin iki numaralı ismi Emrullah Salih de bugün yaptığı bir açıklamada, saldırıyla ilgili olarak “istihbarat zafiyeti” olduğunu kabul etti. Ancak bu istihbarat zafiyeti hangi boyutlarda, bunun cevabı oldukça önemli.

Taliban tarafından saldırıyı değerlendirecek olursak, hareketin askeri sözcüsü olarak kabul edilen Zebihullah Mücahid, saldırıdan kısa bir süre sonra sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı mesajda, saldırıyla bir ilgilerinin olmadığını, üniversitede eğitim gören öğrencilerin kendileri için hedef olmadığını ve saldırıyı kınadıklarını ifade etti.

Saldırganlara ait olduğu belirtilen görüntülerde iki kişinin cesedi görünüyor:

Kabil Üniversitesi saldırısında önemli bir diğer nokta da ölen kişilerin kimin silahından çıkan kurşun neticesinde öldüğü. Ancak Afganistan gibi çatışmaların beşiği haline gelmiş bir ülkede bunun soruşturulacağını, soruşturulsa dahi doğru bilgi aktarımının sağlanabileceğini sanmıyorum. Bu konunun üzerinde durulması Afganistan gibi küresel güçlerin çıkar savaşlarını yürüttüğü bir coğrafya açısından önemli. Çünkü burada öldürülen öğrenciler yalnızca saldırganların silahlarından çıkan kurşunla ölmemiş, saldırı da ülke içerisindeki belli fay hatlarını tetiklemek için bazı odaklarca daha önceden planlanmış olabilir.

Saldırıda ölenlerden bazıları (+18)

Sonuç olarak, Taliban ile ABD arasında imzalanan Doha Anlaşması sonrasında anlaşmayla ilgili süreç devam ederken, Afganistan’da Kabil hükümeti kontrolündeki sivil yerleşimler ve toplu alanlarda bu tip saldırı ve suikastlerde artış yaşanmış durumda.

Bu tip sivil yerleşimlere yönelik saldırı ve suikastleri hangi tarafın gerçekleştirdiği tam olarak çözümlenememiş olsa da, Taliban ülkenin güney bölgesi başta olmak üzere Kabil hükümeti güçlerine ağır kayıplar verdirmeye devam ediyor.

Kısa bir süre önde ülkenin güneyindeki Hilmend vilayeti merkezine yönelik saldırı başlatan Taliban güçleri, son günlerde de oldukça sembolik ve stratejik öneme sahip Kandahar vilayet merkezi etrafında da etkili saldırılar gerçekleştiriyor.

Bu tip Taliban saldırılarda yaşanan artış, hareketin ABD ile anlaşma imzaladığı dönemden bu yana neredeyse hiç azalmadı. Saldırılarla birlikte hükümet güçlerine sürekli olarak kendilerine katılma çağrısı yapan Taliban, yayın yaptığı radyo kanalları ve kullandığı telsiz frekansları üzerinden de bu güçlere yönelik sürekli olarak teslim olmaları yönünde telkinde bulunuyor.

ABD’nin Taliban ile imzaladığı anlaşmadan oldukça rahatsız olan ancak bunu istediği düzeyde dışa vuramayan Kabil yönetiminin kontrolündeki bölgelerde yaşanan asayiş bozukluğu ilerleyen günlerde de devam edecek gibi görünüyor.

Hem Kabil Üniversitesi’ne yönelik bugünkü saldırı, hem de Taliban’ın güney bölgesi başta olmak üzere hükümet güçlerine yönelik başlattığı saldırılar, bunların tümü Afganistan’daki çatışma ortamının daha uzun bir süre devam edeceğinin göstergesi. Her ne kadar ABD ile Taliban arasındaki anlaşma paralelinde görüşmeler devam ediyor olsa da, başta ABD olmak üzere yabancı güçlerin Afganistan’dan tamamen çekilmemesi bu ülkeyi bir çatışma sarmalının içerisinde bırakmaya devam edecek.