Afganistan’ın başkenti Kabil’de bir süredir sorumluluğunu DAEŞ’in üstlendiği füze saldırıları yaşanıyor.
Taliban’ın düzenlediği saldırılardan sonra Afganistan’da kırsal bölgelerdeki hakimiyetini büyük ölçüde kaybeden DAEŞ’in Afganistan yapılanması, (Horasan Vilayeti) son dönemde kent merkezlerine yönelik saldırılarına ağırlık vermiş durumda. Nangarhar ve Kabil kent merkezlerinde yoğunlaşan saldırılar kimi zaman ateşli silah kimi zaman ise el yapımı patlayıcı şeklinde suikastlar olabileceği gibi kimi zaman da kısa menzilli füzelerle gerçekleştirilebiliyor.
Başkent Kabil’de bu sabah gerçekleşen füzeli saldırı da bunlardan biriydi. Sabah erken saatlerde düzenlenen saldırıda, kısa menzilli 10 Katyuşa füzesi ile havaalanına yakın bölgeler dahil olmak üzere kentin farklı noktaları hedef alındı. DAEŞ, saatler sonra saldırının sorumluluğunu üstlenerek, “Kabil Uluslararası Havaalanının askeri amaçlar için kullanan bölümünün hedef alındığını” öne sürdü.


Saldırıyla ilgili olarak DAEŞ kaynaklarının servis ettiği füze fırlatıcısı ile saldırıda kullanılan aracın içinde bulunan fırlatıcı aynı. 10 namludan oluşan el yapımı bu rampa, geçmiş dönem saldırılarında olduğu gibi hedef alınacak açıya doğru park edilmiş bir aracın içerisinden, muhtemelen uzaktan kumanda veya daha manuel sistemler kullanılarak füzelerin ateşlenmesinde kullanılıyor.
DAEŞ, bu saldırılardan sonuncusunu geçtiğimiz Kasım ayında düzenlemiş, Kabil kent merkezinin farklı noktalarına düşen Katyuşa füzeleri nedeniyle 8 sivil yaşamını yitirmişti.

Yine Kabil kent merkezini hedef alan füze saldırılardan biri de geçtiğimiz Ağustos ayında yaşanmıştı. Aynı tip saldırıda, araç içerisine monte edilmiş fırlatıcı vasıtasıyla Kabil kent merkezinin farklı noktaları hedef alınmıştı.

DAEŞ’in gelecek dönemde de Kabil hükümeti kontrolündeki kent merkezlerini bu tip saldırılarla hedef alma ihtimali oldukça güçlü. Örgüt bu saldırılarla her ne kadar askeri noktaları hedef aldığını öne sürüyor olsa da, saldırılardan en büyük zararı siviller görmekte.
Afganistan’ın en fazla korunan bölgesi olan başkent Kabil’de bu tip bir saldırının DAEŞ tarafından nasıl gerçekleştirildiği konusu özellikle üzerinde durulması gereken bir konudur. DAEŞ geçmiş dönemde Kabil kırsalındaki bölgelerden kent merkezindeki hedeflere yönelik havan toplu ve Kaytuşa füzeli saldırılar gerçekleştirmiş olsa da bugün gelinen süreçte füze rampası monte edilmiş araçların Kabil’e nasıl girebildiği konusu oldukça dikkat çekicidir.
Taliban ile ABD arasındaki barış görüşmelerinin devam ettiği mevcut süreç paralelinde, ülkede sürekli bir çatışma sarmalının devam etmesinden çıkar elde eden Kabil yönetimi ve CIA güdümündeki yerel istihbarat servisinin Kabil’de gerçekleştirilen bu saldırılara göz yumup yummadığı ayrıca analiz edilmesi gereken bir tartışma konusudur. Özellikle Kabil Üniversitesi’ne yönelik son saldırıyla birlikte bu tip sorular daha fazla gündeme gelmeye başladı.