“Suriye’deki El Kaide yapılanması” olarak ismi ön plana çıkan Hurras ed Din grubu, 31 Aralık 2020’yi 1 Ocak 2021’e bağlayan gece, Rakka’nın kuzeyindeki Rus üssüne yönelik bir saldırı gerçekleştirdi.
Saldırının sorumluluğu ertesi gün yani 1 Ocak 2021’de Hurras ed Din grubu tarafından resmen üstlenildi. Suriye’nin kuzeyindeki Rus askeri güçlerine yönelik doğrudan ilk saldırı olan bu olay, birçok yerel kaynak tarafından doğrulandı. Ancak saldırının sonuçlarına dair ölü ve yaralı rakamları halen bilinmiyor.
Rakka’nın kuzeyindeki Tel es-Semen köyü yakınlarındaki saldırının bomba yüklü araç kullanılarak gerçekleştirildiği anlaşıldı. Ancak dün (24 Ocak) Hurras ed Din grubunun ana medya organı “Şam el Ribat” tarafından servis edilen 21 dakikalık videoda, saldırının bomba yüklü araçla birlikte, 4 Hurras savaşçısı tarafından gerçekleştirildiği ortaya çıktı.
Saldırıyla ilgili detayların yanında, videodaki oldukça önemli bir diğer taraf ise, birçok El Kaide liderinin konuşmasına yer verilmiş olması. Hurras ed Din grubu her ne kadar Suriye’deki El Kaide yapılanması olarak anılıyor olsa da, El Kaide merkezi bunu resmi diyebileceğimiz bir düzeyde onaylamış değil. Ancak bu videodan sonra, ilerleyen süreç içerisinde Hurras ed Din grubunun El Kaide’nin bir parçası olduğunun açıklanması veya farklı bir şekilde El Kaide tarafından isminin zikredilmesi mümkün.
Videoda El Kaide’nin önemli isimlerinden olan, Hubeyb Sudani, Mustafa Ebu’l Yezid, Halid Batarfi ve Usame bin Ladin’in ses ve görüntülü mesajları yer alıyor. Yine videoda Hurras ed Din grubunun lideri olan Hammam eş-Şami’nin ses kaydına da yer verilmiş. El Kaide’nin mevcut lideri Eymen ez-Zevahiri ile ilgili olarak ise videoda herhangi bir kayıt bulunmuyor.
Grubun saldırıyla ilgili yayınladığı görüntülerden bir kesiti Telegram kanalımda paylaşmıştım.
Sonuç olarak, Hurras ed Din grubunun İdlib sınırları dışında kalan Rakka bölgesinde bu şekilde, üstelik Rus üssüne yönelik bu şekilde bir saldırı gerçekleştirmesi bölgede gelecek dönemin nasıl şekilleneceği konusunda da ipuçları veriyor. Hurras’ın münferit olarak gerçekleştirdiği bu saldırılar nedeniyle HTŞ ile arasının daha da açılması, İdlib özelinde ve Suriye genelinde “illegal bir grup” olarak tanımlanması muhtemel.
Bununla birlikte Hurras’ı, bir dönem Suriye içinde kendi illegalitesi olan HTŞ’ye benzetmek mümkün. Bu benzetmeye birlikte aslında sahadaki sürecin hangi yöne kanalize olacağı da yavaş yavaş netlik kazanıyor.
HTŞ, İdlib’de kendi otoritesi dışında bir askeri yapıyı kabul etmezken, Hurras’ın bu şekilde kendi başına saldırılar gerçekleştirmesi, İdlib gibi kritik bir bölgeyi kontrol eden grubun, saha bağlamındaki çıkarlarına zarar verebilir.
Konuyla ilgili olarak İdlib’de yeni bir Irak mı yükseliyor? başlıklı analizin okunmasını tavsiye ederim.