Salih Aruri suikastı ile ilgili bir izah: Salih Aruri, İsrail’in hedef alabileceği en üst düzey birkaç Hamas yöneticisinden biriydi. İsrail’in hedef sıralamasında (Gazze’deki Yahya Sinvar ve Muhammed Deyf gibi savaş sahasındaki hedefleri saymazsak) İsmail Heniye ve Halid Meşal’in ardından gelen üçüncü isimdi ve ulaşılması da yaşadığı ülke itibarıyla diğerlerine göre çok daha kolaydı.
Çatışmanın tarafları bunu istese de istemese de Salih Aruri suikastının muhakkak kaçınılmaz bazı sonuçları olacaktır. Top şu anda Hizbullah’ın sahasında, sürecin bundan sonra nereye evrileceğini verecekleri karşılık ve bu karşılığın boyutları belirleyecektir.
Şayet Hizbullah 7 Ekim’den bu yana yaptığı gibi İsrail ile sınır bölgesinde düşük yoğunluklu bir çatışmayı devam ettirmekten yana olursa bölgedeki gerilimin düzeyi pek fazla yükselmez. Hizbullah iletişim direklerini ve bazı mevzileri hedef alır, bir intikam imajı oluşur ve çatışmalar normal seyrinde devam eder.
Fakat Hizbullah eğer daha yüksek profilli bir karşılık verir ve İsrail’in içlerini şimdiye kadar kullanmadığı uzun menzilli füzelerle hedef alırsa süreç daha farklı bir seyir izleyecektir. Nerelerin hangi tarz silahlarla hedef alınacağı, İsrail’de ne tür kayıplar yaşanacağı çatışmanın düzeyini belirleyecektir.
Ancak 7 Ekim’den bu yana İsrail’in Gazze’de 20.000’den fazla insanı öldürmesi ve binlercesini de enkaz altında bırakmasının halen Hizbullah’ı harekete geçirememiş olmasını da eklemek gerekli. Yine İsrail’in düzenlediği saldırılarda çok sayıda Hizbullah savaşçısının ölmesi ve Şii grubun buna misliyle angajman dahi uygulanamamış olmasını da eklemeliyiz.
Olur da Hizbullah farklı ve ses getirecek bir karşılık verirse ve İsrail de buna daha üst perdeden misillemede bulunursa, Lübnan cephesinde işler farklılaşabilir.
Ancak İsrail ve Hizbullah’ın mevcut yüksek görünümlü tansiyonu korumayı ve çatışma temposunu karşılıklı olarak çıkarlarına hizmet edecek şekilde sürekli kontrol altında tutması Aruri suikastının da üzerini bir şekilde örtecektir.