28 Ağustos’ta Suriye’de Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait bir askeri üsse yönelik saldırıyı ‘Seriyyet Ensar Ebi Bekir es-Sıddık’ isimli, ismi ilk kez duyulan bir grup üstlendi.
Saldırının gerçekleştiği nokta ve diğer detayları geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir değerlendirmede aktarmıştım. Okumak isteyenler buradan ulaşabilir.
28 Ağustos akşamı Hama kırsalındaki Sellet ez-Zuhur köyü yakınlarında TSK üssüne yönelik gerçekleştirilen saldırı girişimi sonrası bu saldırıyı üstlenen bir grup olmamıştı.
Ancak 1 Eylül tarihinde sosyal medya ağları üzerinden dolaşıma sokulan bir mesajda, Hama kırsalındaki TSK üssüne yönelik bomba yüklü araçla gerçekleştirilen saldırı girişimini ismi ilk kez duyulan “Seriyyet Ensar Ebi Bekir es-Sıddık” isimli grubun gerçekleştirdiği öne sürüldü. Grubun ismini “Ebu Bekir Sıddık’ın Yardımcıları Seriyyesi” olarak Türkçeye çevirmek mümkün.
İsmi geçen grup, dört sayfalık bir bildiriyle saldırının sorumluluğunu üstlendiğini kamuoyuna açıkladı.

Grup tarafından yayınlanan açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri personelinden “NATO’ya bağlı askerler” olarak bahsedilirken, saldırıda Hama kırsalındaki Sellet ez-Zuhur medresesinde konuşlu bulunan TSK üssünün hedef alındığı ifade ediliyor.
Açıklamada, saldırının “Ebu Süleyman el Ensarı” isminde, Suriyeli olduğu belirtilen savaşçıları tarafından gerçekleştirildiği, M4 karayolundaki devriye faaliyeti sonrası TSK konvoyunun üsse dönmesini takiben saldırının düzenlendiği iddia edilmekte.

Dört sayfalık açıklamada grup, belli başlıklar halinde hem saldırıyla ilgili, hem de kendi faaliyetleriyle ilgili olarak açıklamalarda bulunuyor.
Açıklamadaki bazı iddialar şu şekilde:
- “Sellet ez-Zuhur’da TSK üssüne yönelik bombalı araç saldırısında “Türk askerleri ve desteklenen muhaliflerden onlarca kişi öldü ve yaralandı”
- “Bomba yüklü araçla saldırı gerçekleştiren Ebu Süleyman el Ensari isimli savaşçı planlanan noktada aracı infilak ettirdi. Aracın istenilen noktaya ulaşmadan vurularak etkisiz hale getirildiği haberleri gerçeği yansıtmıyor”
- Grubun açıklamasına göre, TSK üssü yalnızca bomba yüklü araçla hedef alınıyor. Açıklamada, üsse yönelik bir sızma girişimi olduğu haberleri yalanlanıyor ve üsse bomba yüklü araç haricinde “bir merminin dahi sıkılmadığı” iddia ediliyor.
- Bölgede yaşanan çatışmanın ise, destek için olay yerine intikal eden, Türkiye’nin desteklediği muhalif gruplarla Türk askerleri arasında yaşandığı iddia edilmekte. Türk askerlerinin, desteğe gelen muhalif unsurları “üsse saldırmaya çalışan bir grup” sandığı ve patlamadan sonra bir saat boyunca bölgede çatışmaların devam ettiği iddia ediliyor.
- Bir diğer nokta da Türkiye’nin desteklediği muhalif unsurlardan “Ceyş el-Veseni” olarak bahsediliyor olması. Put anlamına gelen “Vesen” kelimesiyle birlikte bu kalıbı “Puperest Ordu” olarak Türkçeleştirmek mümkün.
- Yine devam eden iddialara göre, saldırı gecesi bölgede meydana gelen sivil zayiatları, “TSK üssünden etrafa açılan ateş sonucu” oluştu.
Grup tarafından yapılan açıklamada, kendilerinin “sivil hassasiyetini gözettikleri” bu nedenle saldırının gerçekleştirileceği zaman, bölgedeki bir sivil aracın saldırı noktasından uzaklaşmasını bekledikleri de öne sürülüyor.
Açıklamada, “Seriyyet Ensar Ebi Bekir es-Sıddık” isimli grubun, Suriye içinde veya dışında hiçbir grup yada cemaatle bağlantısının olmadığı da iddia edilmekte.

Açıklamada dikkat çeken bir diğer nokta ise, Suriye’deki TSK üslerine yönelik saldırıların devam edeceği yönündeki ifadeler. Bu kısımda ismi geçen grup, saldırılar süreceği için sivil halktan TSK üsleri ve konvoylarından uzak durmasını talep ediyor. Bu bağlamda ilerleyen dönemde bir de açıklama yayınlayacaklarını belirtmişler.
Sonuç olarak, her ne kadar Hama’daki TSK üssüne yönelik bombalı araç saldırısı girişiminin arkasında, geçmiş dönemde M4 karayolunda gerçekleştirdiği saldırılarla isminden söz ettiren “Keteib Hattab eş-Şişani” grubu olduğu düşünülse de saldırının sorumluluğunu, ismi henüz ilk kez duyulan yeni bir grup üstlendi.
Bu yeni grubun açıklamalarında kullandığı ifadelerin “Keteib Hattab eş-Şişani” grubunun ifadeleriyle benzerlik taşıdığını eklemek gerekli. Bu paralelde, iki grup arasında bir etkileşim olduğu ve aksiyonları ortak bir merkez üzerinden yürütüldüğü de değerlendirilebilir.
Saldırının İdlib sahasına yönelik etkileri, aslında üzerinde durulması gereken en önemli nokta. İdlib sınırları içerisinde sayılabilecek bir bölgede TSK’ya yönelik bir askeri üsse ilk kez bomba yüklü bir araçla saldırı girişiminde bulunuldu. Bu saldırı girişimi sonrasında TSK’nın bölgedeki askeri stratejisinde belli değişiklikler yapması mümkün.
Nitekim geçtiğimiz dönemde M4 karayolunda Rusya ile ortaklaşa yürütülen birleşik kara devriyelerin hedef alınması sonrasında TSK’nın İdlib’de daha hareketli bir varlık gösterme sürecine girdiği gözlemleniyor. Bu paralelde üslerde konuşlu askerler belli vakitlerde üs dışına çıkarak M4 yolunda konuşlanıyor ve bazı faaliyetler yürütüyor.
Geçmiş dönemdeki değerlendirmelerimde Suriye’deki yabancı askeri güçlerin her zaman spesifik hedef olma potansiyelini dile getirmiştim. Aynı durum İdlib özelinde daha dikkat çekici bir hal almış gibi görünüyor. Çünkü gerek geçtiğimiz 14 Temmuz tarihinde Türk-Rus ortak devriyesini hedef alan bombalı araç saldırısı, gerekse 28 Ağustos’ta TSK üssüne yönelik bombalı araç saldırısı girişimi, bunu gerçekleştiren grup veya grupların sahadaki kabiliyetini de göstermekte.
Şu an İdlib sahasında HTŞ’nin varlığına rağmen bu şekilde bomba yüklü araçların kullanıldığı saldırılar gerçekleştirebilmek, potansiyel anlamda belli bir eşiği aşmış olmayı gerektiriyor. Bu nedenle özellikle HTŞ’nin, kendinden bağımsız bir şekilde hareket eden bu grupları çözümlemeye yönelik hamleler gerçekleştirmesi bekleniyor.
Son olarak, bu saldırı özelinde şuradaki değerlendirmeyi de okumanızı tavsiye ederim.
“Suriye’de TSK üssüne saldırıyı üstlenen yeni bir grup: Ensar Ebu Bekir Seriyyesi” için 0 yanıt
[…] üzerinden birkaç saat geçtikten sonra “Ensar Ebu Bekir es-Sıddık” isimli grup tarafından yayınlanan bir açıklamayla İdlib kuzeyindeki Ram Hamdan […]
[…] ait askeri hedeflere yönelik düzenlenen salırıların sorumluluğunu üstlenen “Ensar Ebu Bekir es-Sıddık” grubu, yeni bir saldırı açıklamasında […]
[…] başlayan, Rusya ve Türkiye’nin askeri güçlerine yönelik saldırılarla ön plana çıkan Ensar Ebu Bekir es-Sıddık Seriyyesi grubunun sorumluluğunu üstlendiği saldırılar bu başlık altında […]
[…] bin Uneys isimli bu yeni grubun, Ensar Ebu Bekir es-Sıddık Seriyyesi ve ‘Hattab el Şişani Ketibeleri‘ gruplarıyla bağlantılı olma ihtimali […]
[…] kendi emir ve otoritesi dışında, münferit olarak hareket edip saldırılar gerçekleştiren Ensar Ebu Bekir es-Sıddık gibi gruplara karşı da operasyonlar gerçekleştirdiğini […]
[…] hedef alan saldırılarla birlikte, ‘Hattab eş-Şişani Ketibeleri‘ ve ‘Ensar Ebu Bekir es-Sıddık Seriyyesi‘ gruplarının isimleri duyulmaya başlandı. Türk ve Rus askeri unsurlarına […]
[…] yaptığı açıklamada, Suriye’nin içinde veya dışında hiçbir grup ya da cemaatle bağlantıları olmadığının altını özellikle çiziyor ve saldırıların devam edeceğini […]
[…] muhaliflere karşı gerçekleştirdiği bir dizi saldırıyla isminden sıkça söz ettiren Ensar Ebu Bekir Seriyyesi grubu son dönemde kendisine yönelik düzenlenen operasyonlar neticesinde oldukça geri plana […]