Kategoriler
Videolar

Libya’da neler oluyor? (Hafter ve UMH güçleri arasındaki son durum)

Libya’da Halife Hafter güçleriyle Trablus merkezli Ulusal Mutabakat hükümeti güçleri arasında yaşanan çatışmalara dair değerlendirme

Devamı ▶
Kategoriler
Videolar

Sina Yarımadası’nda neler oluyor? (İsrail ve Mısır’ın IŞİD operasyonu)

Sina Yarımadası’nda yaşananlara dair son durum değerlendirmesi

Devamı ▶
Kategoriler
Asya

“ABD’nin Afganistan’dan tamamen çekilmesinin zamanı geldi”

Batı kamuoyunda günden güne artan bir biçimde Afganistan’dan çekilme konusunu gündemde. ABD’nin ülkedeki askeri birliklerini çekeceği konuşulurken, bunun sebep ve sonuçları önemli bir tartışma konusu. Amerikalı araştırmacı ve yazar Robert D. Kaplan, New York Times için “Afganistan’dan Çekilmenin Zamanı” başlıklı bir değerlendirme kaleme aldı. Değerlendirme Mepa News okurları için tercüme edildi.* Özellikle Savunma Bakanı Jim Mattis’in tavsiyesinin aksine Suriye’den Amerikan güçlerini çekme kararı göz önüne alındığında, Başkan Trump’ın Afganistan’da kalan yaklaşık 14 bin ABD askerinin 7 bin tanesini muhtemelen yaza kadar geri çekme kararı, onun fevri davranışı hakkındaki endişeleri yükseltti. Fakat Afgan misyonunda küçülmeye gitmek yüksek ihtimalle kaçınılmaz. Gerçekten de yakında Birleşik Devletler için ülkeden tamamen çıkmanın zamanı olabilir.

Devamı ▶
Kategoriler
Diğer Ortadoğu

DAEŞ’in Rakka ile ilgili servis ettiği ‘keskin nişancı’ konulu propaganda filminin incelemesi

 

IŞİD, geçtiğimiz gün Rakka ile ilgili yeni bir propaganda videosu yayınladı. Yaklaşık 5 dakikalık filmde IŞİD’in bölgedeki keskin nişancı eğitimleri ve saldırılarına yer verilmiş.

Filmin başlarında IŞİD savaşçılarının saldırıya hazırlık amacıyla bir evin duvarında delik açmaları gösteriliyor. ‘Fare deliği’ olarak nitelendirilen bu hazırlık, düzenli ordu ve gerilla keskin nişancılarının şehir savaşlarında oldukça sık kullandığı bir taktik.

Delik açıldıktan sonra keskin nişancı, yardımcısı ile birlikte koordineli olarak hareket eder.

Sonrasında ise ateş etmek için hazırlanan keskin nişancı ve hedefi gözetlemekte olan yardımcısının görüntülerine yer verilmiş. Aynı zamanda saldırının kaydedilebilmesi için de bir kamera hedefe doğru sabitlenmiş olarak görülüyor.

Yardımcı, elindeki mesafe dürbünü ile -özellikle- görüntülenmiş. Dürbün ABD menşeli bir firmaya ait.

Filmin başlangıcındaki kısa girişte gösterilen silah ise, Avusturya yapımı ‘Stery Aug’ piyade tüfeği. A2 serisinden olduğu tahmin edilen, 5.56mm mühimmat kullanan bu silahın uzun mesafelerde keskin nişancı tüfeği olarak kullanılması pek uygun olmasa da, Rakka gibi kent merkezlerinde yaşanan çatışmalarda oldukça etkili olarak kullanılabilir.

Kullandığı mühimmatın çapı sebebiyle uzak mesafelerden etkili atışlar yapılabilmesinin oldukça güç olduğunu ekleyelim.


Stery Aug A2

IŞİD savaşçılarının silah üzerinde kendi yaptıkları değişikliklerden bahsetmek gerekirse, dürbün ve ‘bipod’ yani çatal ayağın silaha sonradan eklendiği anlaşılıyor. Ayrıca silaha tahminlerime göre el yapımı olan bir de susturucu takılmış. Bu da zaten atış yapılacak mesafenin kısa olduğunun başka bir ispatı.

Görüntülerin devamında, IŞİD savaşçılarının keskin nişancı silahları ile ilgili dersi görüntülenmiş. Derste ABD yani batı ülkelerinin çoğunun kullandığı keskin nişancı ölçü ve cetvelleriyle eğitim verildiği görülüyor.

Rusların ve birçok doğu ülkesinin kullandığı sistemin farklı olduğunu da ekleyelim. Bunun sebebini iki maddede açıklayabiliriz. Birincisi, ABD silahlarının bölgedeki bolluğu, ikincisi ise, ABD ile birlikte Batı ülkelerinin kullandığı keskin nişancı ölçü ve hesaplamalarının, Rusya yani doğunun kullandığından daha hassas olması.

Dolayısıyla ABD silah ve sisteminin kullanılması daha isabetli atışlar demek.

Propaganda filminin ilerleyen kısımlarında ateş etmek üzere hazır bulunan bir IŞİD savaşçısı ABD menşeli M-16 tüfeği ile görülüyor. Bir önceki değerlendirmede yer aldığı gibi bu tüfekte de belli eklemeler yapılmış. Dürbün, susturucu ve çatal ayak (bipod) gibi. Bu piyade tüfeği de 5.56mm mühimmat kullanıyor ve uzun mesafelerden pek etkili olmasa da şehir içinde oldukça etklili olarak kullanılabilir.

Burada şunu eklemek gerekli, bu atış sahnelerinin filme sonradan eklendiği anlaşılıyor. Yani bu atış görüntülerinin çoğu keskin nişancı operasyonu sırasında çekilmiş görüntüler değil.

Bu sahnenin devamında, Rakka kent merkezinde YPG/PKK güçlerine yönelik düzenlenmiş bir keskin nişancı saldırısına ait görüntülere yer veriliyor.

Görüntüde hedef alınan PKK’lı isabet alıp yere düşüyor. Ardından diğerleri de geldikleri yöne doğru kaçmaya başlıyorlar.

Propaganda filminin devamında, isminin ‘Zeyd Azeri’ olduğu belirtilen IŞİD savaşçısı Rakka’da devam eden operasyon ile ilgili bilgier verip, savaştıkları tarafa tehditler yöneltiyor.

Rakka’ya yönelik saldırının başlamasıyla karşı taraftan 250 kişinin keskin nişancı atışlarıyla öldüğünü veya yaralandığını ekleyen Zeyd Azeri, Rusça yaptığı konuşmada IŞİD’in keskin nişancılarının düşmanın her hareketini gözlemlediğini ifade ediyor.

PKK’lılara yönelik başka keskin nişancı saldırılarının da yer verildiği filmin devamında, Rakka kenti doğusunda hedef alınan bir PKK’lı yer alıyor. Propaganda filmindeki bu PKK savaşçısının keskin nişancı saldırısı sonrası isabet aldıktan sonra düştüğü gözlemleniyor.

Aşağıdaki görüntüde de aynı şekilde Rakka kenti güneyindeki bir bölgede bir PKK’lının keskin nişancı saldırısı ile vurulduğu görülüyor.

IŞİD’in Rakka kent merkezi doğusunda düzenlediği bir diğer keski nişancı saldırısında hedef alınan PKK’lı:

Filmin devamında IŞİD’in Rakka kent merkezinde Ramazan ayının 10’uncu gününden Şeval ayının 10’uncu gününe kadar geçen bir aylık sürede düzenlediği keskin nişancı saldırıları ile ilgili rakamlara yer verilmiş.

İfade edilen bu rakamlara göre, kent merkezinin farklı bölgelerinde bir ay içinde düzenlenen keskin nişancı saldırılarında, PKK güçlerinden 164 kişi öldü, 90 kişi yaralandı.

Halid Abdurrahman

Temmuz 2017

  Devamı ▶

Kategoriler
Asya

“Tüm Bombaların Anası”

ABD Ordu kaynakları yaptığı ilk açıklamada 13 Nisan akşamı saat 19:32’de Afganistan’da DAEŞ’in merkezi sayılabilecek Nangarhar ilindeki bir bölgeye GBU-43 “Tüm Bombaların Anası” ile bir saldırı düzenlendiğini ifade etti. Saldırıda DAEŞ’in kullandığı “mağara ve sığınak/tünellerinin” hedef alındığı açıklandı.

Bombanın reklamı yerli ve yabancı medyada gereğince yapıldığı için, önemli birkaç rakam dışında teknik ayrıntılara girmek istemiyorum.

Yaklaşık 10 ton ağırlığında GPS yönlendirme mimarisine sahip bombanın, etki gücü ise yaklaşık 11 ton TNT patlayıcısı ile eşit. TNT’nin ne kadar güçlü bir patlayıcı olduğu konusunda şunu söyleyebilirim. Rus saldırı tipi el bombası yaklaşık 60 gram TNT ihtiva eder. Aynı şekilde savaş sahalarında anti tank mayını olarak bilinen, tankları servis dışı bırakan/tahrip eden mayınlar ise genellikle 5-7 KG arası TNT ihtiva etmektedir.

Bunlara kıyasla 11 tonluk bir TNT muazzam bir patlama demek. Hatta patlamanın yanında, bir deprem etkisinden de bahsetmek mümkün..

ABD’nin açıklaması ve bomba ile ilgili yüzeysel teknik bilgiyi şurada bulabilirsiniz:

https://twitter.com/hldabdurrahman/status/852569903165054976

ABD Ordusu’nun saldırıdan kısa bir süre sonra servis ettiği saldırı anı videosu:

https://twitter.com/hldabdurrahman/status/852846416426934272

DAEŞ ve Nangarhar

Ekran Resmi 2017-04-14 13.42.39

Afganistan’daki DAEŞ yapılanmasının merkez üssü olarak nitelendirebileceğimiz Nangarhar ili, ülkenin doğusunda bulunuyor. İlin Pakistan ile sınırı da mevcut. Tabii ki DAEŞ bu bölgede bir anda ortaya çıkmadı. Ne kadar Taliban’a bağlı gibi gözükse de bölgedeki Taliban yapılanmasının (Şimdiki DAEŞ) merkez ile ideolojik sebeplerden sıkıntıları vardı.

DAEŞ’in ‘Hilafet’ ilanından sonra, Pakistan’daki bir kabile bölgesinde bulunan Hafız Said Han (DAEŞ’in eski Horasan lideri) DAEŞ’e bağlılık yemini ettiğini duyurdu. Nangarhar’daki DAEŞ sempatizanları da Said Han ile birleşerek, bir anlamda Afganistan’daki DAEŞ yapılanmasının temellerini attılar.

Saldırı ve Sonrası

ABD, akşam saat 19:32’de “Tüm Bombaların Anası” olarak bilinen bombayı Nangarhar ilininde bulunan Archin kasabasına bıraktı. İlk gelen haberlere göre DAEŞ’in “tünel sistemleri”nin hedef alındığı saldırıda 36 DAEŞ’li öldürülmüştü. Ardından ölü sayısı ile ilgili yeni bir güncelleme daha geldi ve sayının 94’e yükseldiği açıklandı.

DAEŞ’in zayiatı konusunda ABD Ordusu henüz bir açıklama yapmadı. Rakamlar ilk olarak Afganistan yerel güvenlik unsurları tarafından, sonrasında ise Afganistan Savunma Bakanlığı tarafından açıklandı.

DAEŞ’e bağlı “Amaq Ajansı” ise yaptığı açıklamada, saldırıda kimsenin ölmediğini veya yaralanmadığını açıkladı.

C9YL7hPXcAETcW4

Saldırıyı ve sonrasını elimden geldiğince yerel kaynaklardan ve kendi kaynaklarımdan takip etmeye çalıştım.

Öncelikle kaynakların hiçbiri bi insan zayiatından bahsetmiyor. Kaynaklar, saldırının gerçekleştiği bölgeye yakın evlerin patlamanın şiddetiyle hasar görmüş olduğunu ifade ediyorlar.

Taliban’da yaptığı bir açıklama ile ABD’nin Afganistan topraklarını bu şekilde hedef almasını kınadı. Taliban’ın yayınladığı açıklamada da herhangi bir zayiattan bahsedilmiyordu.

C9bW1odUIAAkt_B
Bombanın atıldığı Archin kasabası

Yerel kaynakların aktardığına göre, bombanın atıldığı akşamın sabahı, bölgeye çok sayıda Afgan Ordu mensubu intikal etti. Unsurların bölgeye intikalinden sonra DAEŞ’liler ile 8-9 saat çatışma yaşandı ve Afgan Ordusu’na bağlı unsurlar halen bölgeye girebilmiş değil.

C9YrawxVwAAq0cf
Bombanın atılmasından sonra bölgeye intikal eden Afgan Ordusu unsurları

Bombanın atılması Afganistan’da bir ayrışmaya yol açmış durumda. Kimileri bombanın atılmasını “sevinç” ile karşılayıp, saldırının tekrarlanmasını istediler.

Kimileri ise ABD’nin bu saldırısını kınadı. Kınayanlar arasında haberciler/muhabirler ve siyasetçiler de var.

C9hSbfrWAAApKlW
Başkent Kabil’de bombanın atılmasını  protesto eden bir grup 

 

Bomba ile DAEŞ’in tünel sisteminin hedef alındığının açıklanması beni pek tatmin etmedi. Zira bildiğim kadarıyla o bölge dağlık ve oldukça sert kayalardan oluşan bir coğrafi yapıya sahip. Orada tünel sistemi inşa edecek bir donanıma da kimse sahip değil. Eğer varsa böyle bir şey, fotoğrafları servis ederler ve kamuoyu da ben de tatmin oluruz.

Afganistan’da da benim gibi düşünen kişi sayısı az değil. Kendi aralarındaki tartışmalara baktığımda kimileri, ABD’nin dağları vurduğunu ve bu saldırının başarısız bir saldırı olduğunu ifade ediyor. Kimileri ise, ABD’nin bu bombayı daha sık kullanması gerektiğini söylüyor.

Obama döneminde ABD Ordusu’nun bu tarz saldırılar sonrası yaptığı zayiat açıklamaları genellikle kabul edilebilir rakamlardır. Ancak Trump döneminde bunun böyle olacağını pek sanmıyorum. Trump’ın Obama döneminde izlenen saldırı siyasetini gittikçe değiştirdiğini görmekteyiz. Bu değişim de bana göre ABD Ordusu’nun prestijine zarar veriyor.

Sonuç Olarak:

  • ABD Ordusu kamuyounun aklındaki soru işaretlerini gidermek için yapacağı bir açıklamanın yanında görüntüler de paylaşmalı. Zira şu ana kadar hedef alındığı iddia edilen “tünel sistemleri”nden bir görüntü servis edilmiş değil.
  • Kişisel kanaatim ve ulaştığım bilgiler de saldırının oldukça etkisiz ve başarısız olduğu yönünde.
  • Saldırı sahadaki askeri amacından çok, belli yerlere/ülkelere/yönetimlere mesaj verebilmek için yapılmış bir saldırı.
  • Saldırı, Afgan halkının çoğunun tepkisine yol açacak ve bölgedeki ABD düşmanlığı daha da körüklenecek.
  • Devamı ▶